BİLİM, DİN VE SİHİR - Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr.
BİLİM, DİN VE SİHİR
Yazar: Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. | Tarih: 09 / 05 / 2022 | Yazı Okunma: 225
Bilim, evrenin, olayların tümünü veya bir kısmını konu edinip gözlem ve deneyle olaylar ve olgular arasındaki ilişkileri(Sebep-sonuç ilişkisi) bulma çabasıdır.
Bertrand Russel, bilimi şöyle tanımlar;”Bilim gözlem yoluyla ve bu gözlem üzerine kurulmuş akıl yürütme ile önce dünyayla ilgili belirli olguları sonra da bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulma ve geleceğin önceden kestirilmesini olanaklı kılma girişimidir”
Bilim evrende olup bitenleri öğrenme ihtiyacından doğmaktadır.
Bilim, din ve sihir/büyü,farkına gelince,din yaradılış gereği olup biten her şeyi tanrı veya tanrılara bağlayarak ,onların istek ve iradelerinin birer sonucu olarak çalışır.
İnanç sistemine dayanan dinlerde, tartışılmadan kabul edilmesi gereken gerçekler söz konusudur.Bu durum batı hırıstıyan teolojisinde önce ,inanıyorum sonra inandığıma inanıyorum şeklinde özetlenmiştir.Dinde değişmezlilik esastır.İnanç ve kuralların hiçbir şekilde değişmemesi esastır.Oysa bilimde sürekli değişim söz konusudur.Çünkü değişim gelişmenin ve uygarlaşmanın ön koşuludur.
Din evrende olup biteni ya doğrudan doğruya ya da Melek,Şeytan,Cin gibi kavramlarla dolaylı yoldan Tanrıya bağlayarak açıklar.
Sihir ve büyü ise doğayı, dıştaki eşyayı insan iradesine bağlanmaya, boyun eğdirmeye uğraşır.Burada gerçekten çok özlemleri ve istekleri gerçekleştirmek esastır.
Özelikle orta çağda hastalıkların, işlenen günahlar nedeniyle, Tanrı tarafından cezalandırması veya cin çarpması sonucu olduğu inancı çoğu din çevrelerince de destek görmüştür.
Aziz Augustinus ,hırıstiyanların uğradıkları bütün hastalıkların cinlerin ve pagan dönemi Tanrıların eseri olduğunu öne sürüyordu.Hastaların iyileşmesi için artık azizlerin,evliyaların aracılığına baş vuruluyor ,dualar okunuyor ,kutsal yerler ya da emanetler ziyaret ediliyordu.
Tanrının öfkesini yatıştırmak ve cinleri kovmak için din adamlarına görev düşüyordu.Bunun için kurbanlar,adaklar sunuluyordu.
Sihir ve büyü, İnsanları kötü ruhlardan korumak ve iyi ruhları cezp etmek için yapılan amellerdir.İyi ruhları çağırmak ve kötü ruhları kovmak için bolca kurban ,nezir hatta cinayetler işlenir.Sihir ve büyü daima cinayete eşlik etmiştir.delildir.
Ortaçağda kırkını çıkarmamış kırk bebeğin cesedi metruk bir (Versayda) kilisenin mihrabında bulunmuştur.Bu sihir ve büyünün caniliğine bir
Sihir ve büyü İslam dünyasında da görülmektedir.Ancak sihir ve büyü ,muskacılık ve üfürükcülük şeklinde olmaktadır.Muska, günahlardan , kötülüklerden ve cinleden korumak için ,nazardan sakınmak ve birine büyü yapmak veya olan büyüyü bozmak için yazılır.
Bilim sağladığı sağlam ve kesin veriler sayesinde insanları,sonucu belirsiz kör inançlardan uzak tutmuştur.
Bilimde düşünceler ve uygulamalar,özlemlere,rastlantılara ve olasılıklara değil , kesin kural ve yöntemlere bağlıdır.
Din insan düşünüşü, gündelik hayatı ve toplum yasaları üzerinde egemen olmaya başladığında, önce aklı daha sonra deney ve gözlemi karşısında bulmuştur.Bu nedenle felsefe ve bilimle çatışmıştır.
Kiliseye göre evrenin merkezi dünya idi ve dünya dönmüyor dü. Kopernik dünyanın Güneş etrafında döndüğünü söyleyince suçlamalarla karşılaşmıştı.Öyle ki reform başlatan Martin Luther bile suçlamaya katılarak şöyle diyordu;”Halk göklerin,evrenin güneşin ve ay in değil de dünyanın döndüğünü kanıtlamaya çalışan ne idüğü belirsiz yıldızcıya kulak veriyor.Kim daqha akıllı görünmek istiyorsa yeni bir sistem ortaya atıyor.Bu budala astronomi bilimini tepetaklak etmek istiyor.Ama kutsal kitap bize, Joshua’nın dünyaya değil , Güneşe olduğu yerde durmasını buyurduğunu söylüyor”
Cajvin, İncil de dünyanın çakılı olduğunun yazılı olduğunu, yazıldığını söyleyerek,Kopernikin “Kutsal ruhun üstüne çıkarılmayacağını “öne sürmüştür.
Papaz Giordano Bruno’nun 1600 yılında, Roma da diri diri yakılarak idam edilmesi en acıklısıdır.
Mahkemede hakkında verilen hükmü dinledikten sonra “Benim hüküm dinlerken ürktüğümden çok, sizler bu hükmü verirken korkuyorsunuz”diye bağırmıştı.
Görüldüğü gibi ortaçağ karanlığı, bilimsel çalışmalar yanında ağır bedeller ödenerek yırtılmıştır.Gericiliği,safsatayı,hurafeleri ve her türlü yobazlığı akıl ve cesaretle yenebiliriz.
18:24
Sosyal Medya Bizi Nereye Götürüyor? | |
Murat AKKUŞ |
HAMAS Mı FKÖ Mü? | |
Av. Haydar MIZRAK |
Diktatör Olmak İsteyen Birine Altın Öğütler | |
Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. |
Dağlarına Bahar Gelir Mi Memleketimin? | |
Ayhan ONGUN |
Evîn Hewcedarîye | |
Mehmet AVCI |
Yerel yönetimlerde kültürel çalışmalara sosyolojik bir bakış | |
Prof. Dr. Ahmet ÖZER |
Kadınlar da Erkekler Kadar Zordur... | |
Fakir YILMAZ |
Göz Yetmez Yüreğinle Gör Beni | |
Ziya Yıldırım GÜNTEKİN |
Maxmur’da Ölmek Zamanı | |
Av. Mahmut ALINAK |
Iğdır'da Dilenci Kirliliği | |
Fatma Çetin KABADAYI |
Hrant Dink Cinayeti Ne Zaman İşlendi? | |
Hasan ÇATAK |
Topçu Bebel Garcia nın Franko Faşizmini Mundar Ettiği Eylem | |
Daşkacı EWDO |
Iğdır Belediyesi
Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü
Iğdır İl Tarım Müdürlüğü
Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Iğdır İl Milli Eğitim
Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü
Iğdır İl Özel İdare
Iğdır Gençlik ve Spor
Iğdır Havalimanı
Iğdır SGK
Iğdır TSO
Iğdır Barosu
Aralık Belediyesi
Karakoyunlu Belediyesi
Tuzluca Belediyesi
Halfeli Belediyesi
Cumhuriyet Gazetesi
Karar Gazetesi
Fotomaç Gazetesi
DHA
Artı Gerçek
Milli Gazetesi
Azerbaycan Haber Ajansı
Agos Gazetesi
OdaTv
Gazete Duvar
Tele1
Ermeni Haber Ajansı
KrdNews
Amerika'nın Sesi
Evrensel Gazetesi
Haber Önü
Sözcü Gazetesi
• Rûdaw
• Bernamegeh
• Kürdistan24
• Kundir
• Şalom Gazetesi
• Mezopotamya Ajansı
• Bitlisname
• JİNNEWS
Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi