DSİ Toprak Kanalları Temizlenmeye Başladı 2024 Yılı sulama sezonunun başlamasıyla birlikte Yeşil Iğdır Sulama Birliği sorumluluk sahasında y...           • Iğdır Üniversitesinin Kalite Yönetim Sistemi Bir Kez Daha Tescillendi Kurulduğu günden bu yana kendisini sürekli yenileyerek içinde bulunduğu ça...           • 3 Ağustos 'Ezidi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü' ilan edildi Ermenistan 3 Ağustos'un Ezidi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan etti. Ezidi m...           • BKİ Proje Başvuruları ELİS Üzerinden Online Yapılacak DAP Bölge Kalkınma İdaresi hinterlandında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının resmi yazı ile...           • Rektör Alma, Üniversite Personeli İle Bayramlaştı Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Spor Bilimleri Fakülte...           • YSK Tuzluca Belediye Başkanlığını Ahmet Sait Türkan'a Verdi 31 Mart yerel seçimlerin ardından itiraz konusu belediyelerden biri olan Tuzluca ilç...           • Medet Serhat'ın mezarına saldırıya ilişkin suç duyurusu yapıldı Katledilen avukat Medet Serhat’ın mezarına yönelik saldırıyı protesto eden hukuk ö...           • Rektör Alma, Kız Öğrenci Yurdu’nda Kalan Öğrencilerle Bayramlaştı Rektör Alma, Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Kız Öğrenci Yurdu’nda K...           • Vali Ercan Turan'dan "Ramazan Bayramı" Mesajı Vali Ercan Turan Ramazan bayramı dolaysıyla bir mesaj yayınladı. Vali Ercan Turan Mesajında şunla...           • 12 yaşında başladığı dengbêjlikle kültürünü yaşatıyor! On iki yaşında dengbêjliğe başlayan, Ayşe Şan, Meryem Xanlardan ilham alan Herem Nergiz, &ld...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Reklam Alanı

Facebook

Son Videolar

Şeker pancarı ekimi başladı
31 İzlenme, 0 Yorum

Belediye personeline seslendi
71 İzlenme, 1 Yorum

Medet Serhat mezarına saldırı
81 İzlenme, 0 Yorum

M. Nuri Güneş makama geçti
122 İzlenme, 0 Yorum

GS/FB maçını izlemek istiyoruz
77 İzlenme, 0 Yorum

Asayiş ve Güvenlik Açıklaması
112 İzlenme, 0 Yorum

Tuzluca iradesi gasp edilemez
119 İzlenme, 0 Yorum

Validen anlamlı veda konuşması
96 İzlenme, 0 Yorum

STK'lardan Van tepkisi
177 İzlenme, 0 Yorum

Gündüz Güneş Halka Seslendi
306 İzlenme, 0 Yorum

Güneş: Böyle zulüm görülmedi
277 İzlenme, 0 Yorum

Kürt düşmanlarına İYİ cevap
229 İzlenme, 0 Yorum

Mehmet Nuri Güneş'ten Çağrı
169 İzlenme, 0 Yorum

Yıl 2024: Özgür mahallesi!
137 İzlenme, 0 Yorum

Cantürk Alagöz'e seslendi
246 İzlenme, 0 Yorum
İstatistikler
Toplam: 2759684
Aktif: 26
Bugün: 721
Dün: 1987

Seydiko ile Sohrab’ın Kaderi -

Seydiko ile Sohrab’ın Kaderi

Yazar:  |  Tarih: 14 / 09 / 2020 |  Yazı Okunma: 569


Seydiko ağıdı insanın yüreğini parçalıyor. İnsan bu ağıdı ilk dinlediğinde, bir annenin yakarışı sanıyor, çünkü bir kadın yüreği ancak bir acıyı bu kadar derinden hissedip, bu kadar dokunaklı aktarabilir. Lakin ağıdı yakan bir kadın değil, bir erkek; hançeri yüreğinin orta yerine oturtan bir babadır.

Taş olsa erir, dayanmaz bu acıya, ne büyük uğursuzluk ve kadersizlik. Tüylerimi diken diken eden en korkunç ve uğursuz beddua “evlat katili olasın”dır. Bilmem ki o bedduayı kim ya da kimler Seydo ve Zaloğlu Rüstem’e, niçin yaptılar da elleri evlatlarının kanına bulandı. Emin olun şu an yazarken bile zorlanıyorum.

Ama dengbêj Fadıl Cıziri de nasıl hisli okuyor. Belki de ciğer acısı yaşadığındandır o kadar kederli yakarışı. O da bir oğlunu trafik kazasında, diğerini de Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında kaybediyor.

Hê lê lê way lê, atları getirip, eğerleri yan koyun

lê lê lê ay! yüreğim yaralıdır

lê lê lê ax! Allah aşkına, alın götürün bu sınırın öte yakasına ay!

evet Seydiğimin yarası oy lê hê lê hê lê

Bu tüfeğin mermisidir

Seydik’in babası Seydo avcıdır, hem de iyi bir avcı. Günlerini kesmişler, Seydik’in düğününü yapacaklar. Tek oğlun düğün konukları, daha bir aziz olur. Onlara yaraşır en makul ziyafet dağ geyiğinin etidir. Seydo düğüne sayılı günler kala ava gider; ama bir, iki, üç gün geçer, gelmez. Aile tedirgin olur, Seydo’nun ya yükü ağırdır, ya da başına bir hal gelmiştir. Düğün günü gelip kapıya çattığından Seydik babasının peşinden dağa gider.

Dağ, taş arar lakin babasını bulamaz, derken akşam olur; sonbahardır, soğuktur da üşür Seydik. Korunaklı bir yer ararken, günlerdir babasını peşinden koşturup iflahını kesen geyik aniden önünde bitiverir. Seydik babasının günlerdir yapamadığını o anda yapar, nişan alması ile tetiğe basması bir olur. Geyik sıçrar ama kaçamaz, olduğu yere yıkılır. Seydik geyiğin derisini yüzüp sırtına geçirir, bir kayanın dibinde, kıvrılıp yatar.

Üç günlük avdan eli boş dönen Seydo, kendisini günlerdir peşinden koşturup iflahını kesen geyiği, bir kayanın dibinde yatar vaziyette gördüğünde, hiç mecal vermeden basar tetiğe. Başını kesmek için yaklaştığında görür ki vurduğu iflahını kesen geyik değil, kendi ciğer paresidir. Seydo öyle bir acıyla haykırır ki yer, gök iniler; binlerce yıl önce oğlunu öldürmüş Zaloğlu Rüstem’in acısını yeniler.

Reşbeleğin süvarisi, yedi cihan pehlivanı, Zaloğlu Rüstem de aynı trajedinin kurbanıdır. Çocukken dinlediğim destanını, sonrasında Celilê Celil-Ordixanê Celil, Hecîyê Cındi ve Firdevsi’nin eserlerinden, çocukluğumu yâd ederek okudum; hatta etkisinde o kadar çok kaldım ki oğlumuzun ismini Zal koydum.

İran’dan namı yedi düvele yayınlan Zaloğlu Rüstem, uzak diyarlarda dünyalar güzeli prenses Tamineh’le felekten bir gece çalar. Ve ayrıldığında prensese pazıbendini hediye eder. Eğer ki oğlu olursa koluna takmasını tembihler. Dediği gibi de olur, prensesin gücünü babasından, güzelliğini de kendisinden alan bir oğlu olur, adını Sohrab koyar. Büyüdüğünde emanet pazıbendini kendisine verir.

Bir savaşta İran ve Turan orduları karşılaştığında, gelenek gereği önce yiğitler çıkar cenk meydanına ve teke tek dövüşürler. Yenişemediklerinden ikinci güne sarkan dövüşte, gün ha battı ha batacakken, İranlı savaşçı ölüm hançerini Turanlı savaşçının yüreğinin üstüne saplar. Turanlı savaşçı bileğini kavradığı İranlı savaşçıya “Hiç sevinme, sen de çok yaşamayacaksın, ha beni öldürdün ha da kendini, babam Zaloğlu Rüstem beni öldürdüğünü duyduğunda, seni öldürecek.” Rüstem rakibinin pazısına el attığında, dünya başına yıkılır. Yıllar önce o bahtiyar geceden sonra Tamineh’e hediye ettiği pazıbent Sohrab’ın kolundadır.

Zaloğlu Rüstem öyle bir acı ile haykırır ki ordular savaşmaya cesaret edemez.




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi