Ziraat Fakültesi Öğrencilerine Fidanlıkta Uygulamalı Eğitim Verildi Meyvecilik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi&r...           • Iğdır'daki kanser vakaları için meclis araştırması açılmasını istedi Milletvekili Yılmaz Hun, TBMM’de Kanser İçin Meclis Araştırması Açılması Taleb...           • Emekli Öğretmenler Oya Malgaz ve Necdet Karadağ’a Ceza Çıktı! Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kurdi-Der) Iğdır şubesi eski yöneticileri eme...           • Hasanhan Köylülerinden Alt Geçit Talebi (video) Hasanhan Köylüleri Alt Geçit istiyor: Yeter Artık ölümler Olmasın Ah...           • Jandarmadan Erkek Vatandaşlara “Kadına El Kalkamaz” Eğitimi Iğdır İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü Aile İçi Şiddetle M...           • PKK Zap Bölgesinden Çekildiğini Açıkladı PKK, 26 Ekim’de aldığı Türkiye’den güçlerini çekme kararından ...           • Mustafa Alagöz: HIRSIZLAR Sonbahara doğru bütün obalar göç eder ortalık ıpıssız kalır. Yaylada kulakta...           • İHD, “2024 Yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu”nu Yayınladı İHD 2024 İnsan Hakları İhlalleri Raporu: 6 bin 94 kişi yaşam hakkı ihlalinden öldü &nbs...           • Mahmut Aşkar'ın “Yetimin İsyanı” kitabına imza ve söyleşi düzenlendi Duygu Yüklü Bir Kitap Tanıtımı: “Yetimin İsyanı” yazar Mahmut Aşkar'ın &ldqu...           • Eş Başkan Yıldız Tendik Parin’in mutlu günü: Oğlu Fidel sünnet oldu Halfeli Belediye Eş Başkanı Yıldız Tendik Parin’in mutlu günü: Oğlu Fidel sün...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Facebook

Son Videolar

Hasanhan Ky. Alt Geçit İstiyor
19 İzlenme, 0 Yorum

İzlemeden Geçmeyin!
52 İzlenme, 0 Yorum

Medet Serhat 31 Yılında Anıldı
72 İzlenme, 0 Yorum

Avcılık Spor Değil, Cinayettir
71 İzlenme, 0 Yorum

"Atatürk'e Minnettarız"
75 İzlenme, 0 Yorum

CHPden Anlamlı 10 Kasım Mesajı
71 İzlenme, 0 Yorum

Ekim Ayı Asayiş Raporu
656 İzlenme, 0 Yorum

Tuzluca Takviye Suyunu Buldu
1002 İzlenme, 0 Yorum

Yasa Dışı Bahise Kırmızı Kart!
950 İzlenme, 0 Yorum

Iğdır'da 4 Kasım Açıklaması
1015 İzlenme, 0 Yorum

Halay Başı Böyle Çekilir
1134 İzlenme, 0 Yorum

Esnaf: Haksız Rekabet Var!
1151 İzlenme, 0 Yorum

Belediyenin Yıkmasına Tepki
1653 İzlenme, 0 Yorum

Kadınlardan Rojin Açıklaması
2347 İzlenme, 0 Yorum
İstatistikler
Toplam: 3576876
Aktif: 127
Bugün: 3007
Dün: 4506

Dağ Fare Doğurdu!.. - Ayhan ONGUN

Dağ Fare Doğurdu!..

Yazar: Ayhan ONGUN |  Tarih: 18 / 11 / 2025 |  Yazı Okunma: 71


İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkındaki iddianame, kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve tartışmalara neden olan önemli bir gelişmedir.

Asrın davası olarak kamuoyuna lanse edilen ve daha mahkemeye sunulmadan iktidar yanlısı medya kuruluşlarına servis edilen “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” dosyası yaklaşık 3900 sayfa ve 402 şüpheli yer alıyor.

Ekrem İmamoğlu’na 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep edilen dosya İstanbul 40.ncı Ağır Ceza Mahkemesine 11 Kasım itibariyle teslim edildi. Yasal olarak mahkemenin bu dosyayı en geç 15 gün içinde inceleyip en geç 26 Kasım tarihine kadar kabul edip etmeyeceğini bildirmesi gerekiyor.

Yüksek profilli, siyasi ağırlığı olan ve geniş kapsamlı soruşturmalar sonucunda hazırlanan iddianamelerin mahkemeler tarafından kabul edilme eğilimi daha yüksektir. İddianamenin kabul edilmesi, suçlamaların doğru olduğu anlamına gelmez, sadece yargılamanın başlayabileceği anlamına gelir.

Az bir ihtimal bile olsa kanıtların yetersizliği, HTS ve Baz İstasyonu Kayıtlarındaki teknik çelişkiler, gazetecilerin halkla ilişkiler faaliyeti yürütmekle suçlanması ve en önemlisi de siyasi hedefin suç sayılması gibi gerekçelerle mahkeme heyeti iddianameyi iade edebilir.

İmamoğlu’nun “CHP’yi ele geçirmek” ve “Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak” gibi siyasi hedeflerinin i iddianamede “suç örgütünün amacı” olarak gösterilmesi, hukuki değil siyasi bir nitelemedir.

Yani bir anlamda savcılık bu konudaki gerçek niyetini afişe etmiş, iddianamenin siyasi bir metin olduğunu itiraf etmiştir.

Kaldı ki Türk Ceza Kanunu’nda örgüt suçunun oluşması için amaçlanan suçları işlemeye elverişli bir yapının kurulması gerekir. Eleştiriler, bu kadar çok sayıda ve farklı pozisyonda kişinin bir araya getirilmesinin, TCK’daki örgüt tanımına uymayan geniş ve zorlama bir yorum olduğunu belirtmektedir.

Sonuç olarak iddianame, içeriğindeki siyasi nitelemeler ve delillerin somutluğu açısından birçok hukukçu tarafından “hukuken zayıf” olarak nitelendirilmektedir.

Ancak, yargılama pratiği ve CMK’nın iade şartlarındaki katı sınırlamalar göz önüne alındığında, mahkemenin iddianameyi kabul ederek davayı açma ihtimali, iade etme ihtimalinden daha yüksek olarak görülmektedir. Kabul kararı, sadece yargılamanın başlayacağı anlamına gelir; suçlamaların kesinleşmesi için uzun bir yargı süreci gereklidir.

Kimi hukukçular “her ne kadar siyasi bir dava olsa da çıkar amaçlı suç örgütü kurma gibi ağır bir suçlama için toplanan delillerin, iddia edilen devasa kamu zararı ve rüşvet eylemleriyle somut, mantıksal ve hukuki bir ilişki kurmakta yetersiz kalması durumunda iade ihtimalinin doğacağını” belirtiyorlar.

Yıllarca sürecek bu davada şüphelilerin daha fazla mağdur olmamaları için tutukluluklarının kaldırılması gerektiği de yaygın bir görüş.

Anayasa mahkemesi kararlarını bile tanımayan hakimlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesin hükümlerinin uygulanması konusunda gereğini yapmayan bir Anayasa Mahkemesinin olduğu bir hukuk ikliminde adil bir yargılama beklemenin zor olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Görünen o ki, bu iddianame iktidar mensuplarını da yeterince tatmin etmemişe benziyor.

İmamoğlu ve CHP yönetiminin ısrarla yargılamaların TV kanallarında yayınlanması talebine bu yüzden karşı çıkıyorlar.

Sorgu ifadelerinde yer almasına karşın iddianamede görülmeyen gizli tanıklar ve itirafçıların çelişkili ifadeleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ifadesiyle bu iddianameyi “bomboş “hale getirmiştir.

Öyle sanıyorum çok yetkin bir hukukçu kadrosu da sabırsızlıkla bu davanın başlamasını bekliyorlar. Gerek hukukçular gerekse Türkiye Hukuk tarihi açısından ders niteliğinde bir dava olacağı kesin.

Gerçekleri halktan gizlemek ya da saray yandaşı medya aracığıyla manipüle etmek için her türlü imkanlarını kullanacak olan iktidarın ne kadar kaygılı olduğu açıklamalarından ve telaşından belli oluyor.

Bir kez daha tekrarlamakta yarar var.

Bu ülkede kamuya zarar veren, yolsuzluk yapan, rüşvet alan ve veren, görevini kötüye kullanan kim olursa olsun elbette yargılanmalıdır. Ama anayasal haklar ve masumiyet karinesi korunarak.

Tutukluluğun en son uygulanacak bir tedbir olması gerekirken her önüne geleni, itirafçı ya da iftiracıların beyanlarıyla özgürlüklerinden mahrum bırakmak, itibar suikastı yapmak en azından vicdani bir tutum değildir.

Geçmişte pandemi döneminde kendi bakanlığına sahibi olduğu şirketten fahiş fiyatlarla mal alımı yapan bakan, kullandığımız paraların üzerinde imzası olan Merkez Bankası yetkilisinin yaptığı yolsuzluk, gümrükte kaçak bavullarla yakalanan milletvekilleri, geçmişte başında bulunduğu kuruma ortağı olduğu şirket aracılığıyla piyasa değerinin çok üstünde fiyatlarla et ithalatı yapan kamu yöneticisi gibi sorgulanmayan, yargılanmayan kişilere tanınan ayrıcalık kamu vicdanını yeterince yaraladı.

Bir siyasi dava olduğu konusunda oluşan genel kanı bir yana yolsuzluk, rüşvet, görevi kötüye kullanma, kamuya zarar verme suçlamalarının yanına bir de zorlama bir casusluk suçlamasıyla kamu vicdanında daha şimdiden rahatsızlık yaratan bu dava Türkiye’nin geleceği açısından önemli bir yol ayırımıdır.

11:16




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi