
Adalet Mi! - Adem TANIŞMAN

Adalet Mi!
Yazar: Adem TANIŞMAN |
Tarih: 17 / 11 / 2025 |
Yazı Okunma: 61
İşimiz artık çok zor, öyle bir zamana denk geldik ki, ara ki insan bulasın, insanlar içinde öyle birine denk gel ki insan olasın, insan olacaksın da, hakkı savunacaksın.
Artık insanlık büyük bir dönemece girdi. İnsanlar olması gibi eğitilmiyor. Ahlak, adalet, hak ve hukuk en başta öğretilmesi gerekirken, insanların kısa yoldan nasıl para kazanması öğretiliyor. Zamanla para kazanmayı öğrendikten sonra da amaca ulaşılmıyor. Daha sonrasında ise, bazı koltuklarda oturan insanlara gidilerek nasıl sözde büyük insan olunma yoluna gidiliyor. Bu durumun sonucunda, adil, ehil ve liyakatli insanlar yerine, kendi ve bazı insanların çıkarlarına göre yöneticiler doğuyor.
Günümüz dünyasında ekonomi en önemli kıstas olarak görülmektedir. Toplumların gelişmişlik düzeyi yalnızca ekonomik göstergelerle ölçülmez. En temel kıstaslardan biri, yönetenlerin adil, ehil ve sorumluluk sahibi olmasıdır. Ne yazık ki birçok kurumda yöneticilik makamına oturan kişilerin, koltuğun verdiği güçle kendilerini ayrıcalıklı görmesi, adalet duygusunu, liyakati ve etik değerlere bağlılığı zayıflatmaktadır.
Size bir görev verildiğinde, her ne olursa olsun, önce dönüp koltuğunuza bakmayın. Yöneticiliğin özünde hizmet vardır. Makam sahibi olmak, diğer insanlardan üstün olmak değil, topluma ve kuruma daha fazla sorumluluk yüklenmesi demektir. Ancak koltuğa oturdukça insanın karakteri değil, yalnızca konumu değişir. Eğer kişinin vicdan temeli sağlam değilse, güç zehirlenmesi kaçınılmaz hâle gelir. Böyle bir durumda, yönetici kendisini denetleyen mekanizmaların etkisinden çıkarır, eleştirileri dikkate almaz ve keyfi kararlar almaya başlar.
Önce siz kendinizi tanıyın. Bulunduğunuz makam her ne olursa olsun, size zoraki veya görev olarak da verilmiş olabilir. Siz o koltukta oturabilirsiniz ama, eğer işin ehli değilseniz, yanınızda çalışan işin ehli insanlarla iş birliği içinde olun. Çünkü liyakatin yok sayıldığı ortamlarda adalet tamamen yara alır. Görevini hakkıyla yapan, bilgi ve emekle yükselmeye çalışan kişiler geri plana itilirken, torpil ve şahsi ilişkilerle yönetime gelen bireyler önemli pozisyonlara yerleştirilir. Bu durum yalnızca çalışma motivasyonunu değil, kurumun saygınlığını ve verimliliğini de çökertir. Çünkü makamı hak etmeyen kişi, o makama değer katamaz; aksine, kurumu geriye götürür.
Adaletin olmadığı bir yerde güven de olmaz. İnsanların sisteme olan inancı zayıfladığında, toplumsal huzur bozulur, çalışma hayatında isteksizlik ve umutsuzluk artar. Liyakatsizliğin sistematik hâle geldiği kurumlarda, yetenekli bireyler ya pasifize edilir ya da başka alanlara, hatta başka ülkelere yönelmek zorunda kalır. Böylece nitelikli insan gücü kaybedilir ve gelişim sekteye uğrar.
Çözüm, makamın değil, insanın yüceltilmesinden geçer. Yöneticiler, güçle değil; tevazu, adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlikle var olmalıdır. Görevler ehline teslim edilmeli, torpil ve kayırmacılık tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Yönetim anlayışı, kişisel çıkarları değil, ortak iyiliği gözetmelidir.
Bana sorarsanız, yöneticilerin adaletsizliği, kendini üstün görme hastalığı ve liyakatsizlik sorunu yalnızca bireyleri değil, toplumun tüm yapısını etkileyen derin bir meseledir. İyi yönetilemeyen bir kurumun ilerlemesi mümkün değildir. Adalet ve liyakat yeniden merkeze alınmadıkça, ne kurumlar ne de toplumlar hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşabilir.
Sonuç olarak; her zaman en çok çalışan, emektar, liyakatsiz ve adil olmayan yöneticilere rağmen, canını dişine takan, ülkenin gerçek kahramanları eziliyor. Bu durum Ülke ekonomisine, toplumun yapısına ve ahlakına, gelişmişliğin ve modernleşmenin önüne set çekilerek, ilerlemesine engel oluyor.
Herkes kendinden başlamalı insan olmaya, herkes kendine adil olmalı evvela, kendi insanlığına çara bulmalı, kendini hesaba çekmeli, hak etmediği sürece, kendi yerini kendisi belirlemelidir.
Çıktım makam bilinen yerlere dertlenmeye,
Baktım ne göz var beni görecek ne kulak işitmeye,
Bir çark var birilerinin elinde dönen,
Ne adalet var sorulacak ne nizam edinmeye.
11:21
| Kazım Karabekir Paşa'nın Kaleminden Iğdır'ın Kurtuluşu | ![]() |
| Murat AKKUŞ | |
| Tarihi ve Kültürel Değerlerimizi Yok Etmekte Üstümüze Yoktur | ![]() |
| Akay AKTAŞ | |
| Adalet Mi! | ![]() |
| Adem TANIŞMAN | |
| Herkes Kendi Eriğini Yesin | ![]() |
| Fatma Çetin KABADAYI | |
| AHMEDO... | ![]() |
| Ziya Yıldırım GÜNTEKİN | |
| ATATÜRK | ![]() |
| Zeki SARIHAN | |
| 10 Kasım Anma Değil, Atatürk’ü Anlama Günüdür | ![]() |
| Ayhan ONGUN | |
| Cehalet Karanlıktır, Hiç Bir Işık Onu Aydınlatamaz | ![]() |
| Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. | |
| Rêy û Rêwîtî | ![]() |
| Mehmet AVCI | |
| Ardahanlıların Birlikteliği, Aşiretler Partisi… | ![]() |
| Fakir YILMAZ | |
| Deprem bölgesinde matrah artışı ve vergi artırımı geldi | ![]() |
| Abdulhadi AKMUGAN YMM.Bağımsız Denetçi |
|
| Topçu Bebel Garcia'nın Franko faşizmini mundar ettiği eylem | ![]() |
| Daşkacı Ewdo | |
| 10 Ekim 2015 Ankara Garı! Affetmeyeceğiz, Unutmayacağız! | ![]() |
| Hasan ÇATAK | |
| NARİN | ![]() |
| Av. Resul Barış Mızrak | |
Iğdır Belediyesi
Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü
Iğdır İl Tarım Müdürlüğü
Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Iğdır İl Milli Eğitim
Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü
Iğdır İl Özel İdare
Iğdır Gençlik ve Spor
Iğdır Havalimanı
Iğdır SGK
Iğdır TSO
Iğdır Barosu
Aralık Belediyesi
Karakoyunlu Belediyesi
Tuzluca Belediyesi
Halfeli Belediyesi
Cumhuriyet Gazetesi
Karar Gazetesi
Fotomaç Gazetesi
DHA
Artı Gerçek
Milli Gazetesi
Azerbaycan Haber Ajansı
Agos Gazetesi
OdaTv
T24
Tele1
Ermeni Haber Ajansı
KrdNews
Amerika'nın Sesi
Evrensel Gazetesi
Haber Önü
Sözcü Gazetesi
• Rûdaw
• Bernamegeh
• Kürdistan24
• Kundir
• Şalom Gazetesi
• Mezopotamya Ajansı
• Bitlisname
• JİNNEWS
Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi