Van Barosu'ndan ‘Beyaz Toros’lu tişörtlere suç duyurusu:Satışlar durdu Van Barosu'ndan ‘Beyaz Toros’lu tişörtlere suç duyurusu: atışlar durduruld...           • 16 Baro umut hakkı ve ağır hasta tutsaklara özgürlük istedi Baroların sonuç bildirgesi: Kalıcı çözüm hukukun üstünlüğ&u...           • İsfahan’da 10 Bahai kadına 90 yıl hapis cezası İsfahan’da 10 Bahai kadına toplam 90 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, kadınlara para cezal...           • Şara, resmi tatil günlerini belirledi: Newroz bayramı listede yok Ahmed Şara, resmi tatil günlerini belirledi: Newroz bayramı listede yok Suriye Geçici...           • Uzman Eller Projesinde İşletme Kontrolleri Yapılıyor Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ gereğince uzman eller pro...           • Ekonomiye Değer Katan Projeler Ödüllendiriliyor Türkiye’nin üretimden ihracata, perakendeden e-ticarete uzanan tüm ekonomik f...           • TÜİK: Eylül ayı enflasyonu % 3.23 ENAG: Eylül ayı enflasyonu % 3.79 TÜİK: Eylül enflasyonu aylık yüzde 3.23 ENAG: Eylül enflasyonu aylık yüzd...           • Aliyev ve Paşinyan, Kopenhag'ta Baş Başa Görüştü Danimarka'da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu 7. Zirvesi'nde bir araya gelen Nikol Paşinyan ve İlha...           • Key Koleji’nden Bir Sosyal Sorumluluk Projesi Daha... Iğdır Key Koleji, sadece akademik başarıya değil toplumsal duyarlılığa da önem verdiğini bir ...           • Rektör Gürel, 262’nci ÜAK Toplantısına Katıldı Rektör Gürel, 262’nci Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Toplantısına Katıld...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Facebook

Son Videolar

İşsiz ve Yoksul 1 Şehir Olduk
54 İzlenme, 0 Yorum

ŞAP Hayvan ticaretini bitirdi"
501 İzlenme, 0 Yorum

Judocu Pervin İlham Kaynağıdır
484 İzlenme, 0 Yorum

Kaçakçılara Darbe: 5 Gözaltı
487 İzlenme, 0 Yorum

H. Akçin:Esnaf Destek Bekliyor
489 İzlenme, 0 Yorum

CHP'li Bşk.Karaca'dan Açıklama
557 İzlenme, 0 Yorum

Kadınlardan Gün Kurusu Salçası
539 İzlenme, 0 Yorum

Yılmaz Hun Artvin'den Seslendi
593 İzlenme, 0 Yorum

Öğrenciler Zor Durumda!
609 İzlenme, 0 Yorum

Mısır Alımları Başladı
657 İzlenme, 0 Yorum

Mehmet Kum İle Söyleşi ve İmza
676 İzlenme, 0 Yorum

SP Iğdır İl Binası Açıldı
721 İzlenme, 0 Yorum

Kadınlar Jîna Emînî'yi andı
748 İzlenme, 0 Yorum

On4 TV'ye Iğdır'ı Anlattı
768 İzlenme, 0 Yorum
İstatistikler
Toplam: 3434476
Aktif: 42
Bugün: 111
Dün: 2302

Güzeller diyarından merhaba - Fatma Çetin KABADAYI

Güzeller diyarından merhaba

Yazar: Fatma Çetin KABADAYI |  Tarih: 06 / 10 / 2025 |  Yazı Okunma: 57


Önce şu beş maddede hem fikir miyiz ona bakalım;

1)Allah’ın yarattığı her şey güzeldir.

2)Üzüm Üzüme baka baka kararır.

3) Hiçbir konuda asla “Ben yapmam,” dememelidir.

4) Allah kimseyi nefsiyle baş başa koymasın.

5) Büyük sözü dinlemeyen zarara girer.

Şimdi başlayabiliriz işte…

Hani insan hastaneye gidince “Amaaaan, meğer herkes hastaymış,” der ya…

Ya da bankaya uğradığınız da sırada bekleyenleri görünce “Aman, herkes de bugünü mü bulmuş?” diye hayıflanırsınız ya…

Ben de geçen gün estetik merkezine gittim. Sebebini sorarsanız yukarıdaki beş maddeyi yeniden okuyabilirsiniz.

“Asla yapmam, her yaşın ayrı güzelliği var, hepsinin olumsuz sonucu kesin vardır. Allah beni böyle yaratmış, kendimi seviyorum,” cümlelerinin ardından “Ya şu iki kaşımın arasındaki çizgi beni sert mizaçlı mı gösteriyor acaba? Aslında ne kadar güler yüzlü bir insanım, bu da sağlığa girmez mi, bence haram olmaz, bir bakayım, deneyeyim, olmazsa bir daha yaptırmam,” seviyesine ne ara geldim inanın bilmiyorum.

110000114779532.jpg

Dini, fiziki, ruhi epey bir araştırmadan sonra "En kötü karar kararsızlıktan iyidir," diye kendimi kandırıp aldım çatık kaşlarımı ve düştüm yola. "Lüks Bina" sözünü sadece duyardım da görmemiştim. Gördüm. Girişteki sekreter tüm güzelliği ile karşılıyor sizi. Zaten karar vermemiş olsanız bile o an bir tereddüt içine giriyorsunuz. Doktor bütün boş zamanlarında ona emek harcamış olmalı.

Sekreter, “Hanımefendi, siz buyurun kafemizde oturun, sıranız gelince ben çağıracağım," diyerek beni gönderiyor. Kafenin açık ve kapalı alanı var. Tavandan tabana, masasından ikramlık içeceklerine kadar dokunmaya korkacağınız türden. Malum sebeplerden ben dışarıya oturuyorum.

Herkesin elinde değişik adını bile bilmediğim içecekler... Sipariş vermeye kalksam onu bile başaramam. İki bayanın oturduğu bir masaya boş bulduğum sandalyeyi çekip oturdum. Boş bulduğum diyorum çünkü her yer tıklım tıklım… Burayı görene kadar insanların çoğu hastanede sanırdım . Çoğu yaralı bereli. Güzellik uğruna çekilen acılara sesini çıkarabilen yok. Kiminin elinde buz torbası, dudağının üstünde tutuyor; kimi yeni yapılmış burnundan nefes almaya çalışıyor; kiminin dikişinden sızan kurumuş kanlar insanı çileden çıkartıyor. Korkularımı belli etmemeye gayret ettim. Bir ara yanlış yerde olduğuma kanaat getirsem de yanımdakilere hissettirmedim.

images-1.gif

Bayanlar ortama o kadar alışkınlar ki özgürce konuşmaktan sakınmıyorlar. Yan masada eşlerini getiren adamlar konuşulanları duyacak diye ben tedirgin olup arada “Arkadaşlar, biraz sesiz anlatın,” demekten kendimi alamıyorum. Aklıma dolmuşta özel ilişkilerini arkadaşına anlatan gençler, altın günü dönüşü dedikodu yapan kadınlar geliyor.

Yaşıyla yüzü birbirinden bağımsız bir sürü kadın. Geneli aynı model burunlar… Şişmiş suratlar. Herkes birbirinden tecrübeli. Parıl parıl parlayan yanaklar…

Yanımdakiler “Aaaa, sana o kadar yeterli olmaz tatlım, senin yanaklarına da lazım, bence burnunu da yaptırmalısın, hele ışık dolgusu sana kesin şart,” diyerek beni ikna etmeye çalışıyorlar. Doktor bunları parayla tutmuş olsa bu kadar gayret sarf etmezler.

“Aman ha, sadece kaş arası benim, burnum falan gayet güzel, nefes alıyorum, burnumun bir karakteri var, benden daha sağlam, ak dediğine yıllar sonra sonra kara demeyen cinsten… Işık mışık da istemem, ben yeteri kadar ışık saçıyorum hayata…”

Biraz acıya katlanınca nasıl güzelleştiklerini anlata anlata bitiremiyorlar. Estetik almış başını gitmiş de ben görememişim meğerse.

Arada sekreterin yanına gidip onu sıkıştırıyorum, “Sıram gelmedi mi? Ama yarım saat oldu, olmaz ki böyle…” Aslında sekreter yumuşak üslupla konuşmasa bahanem hazır, hemen kaçacağım da onu da yapamıyorum.

Tekrar bayanların yanına gidiyorum. Tecrübelerine paha biçilemez. “Paran olmasa bile bulup buluşturup düzenli geliniyor, yani öyle bir bağımlılık…” diyor çok genç görünen… Aklıma madde bağımlıları geliyor. Aman Allah’ım ben de bağımlı olacağım? Sonuçta bir madde şırınga edecekler!

Diğeri yeni yaptırdığı dudaklarıyla başı dik şekilde devam ediyor: Şairin dediği gibi:

"Kendine güvenin fazla,

Görünüşte bir içim susun,

Ama seni içmek istemem,

Her halde mikroplusun."

“Doktora merak ettiklerimi soruyorum, ne yapayım?”

Sekreter beni çağırdıktan sonra “Hakkınızı helal edin arkadaşlar,” esprisiyle bir daha hiç göremeyeceğim o kadınlarla hem ağlarım hem giderim hesabı vedalaşıyorum. Gülüyorlar: “Korkma, beş dakikalık bir iş!”

Merdivenleri ağır ağır çıkarken halen içimde şüphe, kararsızlık, endişe, korku, heyecan… İlk kata çıkıyor ve bir de orada beklemeye başlıyorsunuz. Bekleme salonunun lüks koltuklarında oturanların yüzlerine beyaz kalın bir krem sürülmüş. Ne için olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Yakıyor olmalı, yelpaze ile kendilerini serinletmeye çalışıyorlar. Ellerinde estetiğe dair kuşe kâğıdından dergiler… Yazıları okuyorlar mı bilmem ama görüntüler ve başlıklar cazip...

Orada da iki sekreter var. Her doktora bir sekreter olmalı. İki uzman doktor…

Yanlış kata gelip gelmediğimi soruyorum, yazık ki doğruymuş. Aksi olsa merdivenlerden sessizce inip açık kapıdan çıkıp gideceğim.

Gördüklerim göreceklerimin teminatı sonuçta.

images-2.gif

Sonuçta “Buyurun sizi alalım," diyerek beni doktorun odasına yolluyorlar. Nihayet Op. Dr. İrfan İNAN ile tanışabildik. Bir halk şairi olarak ismini çok sevdim zaten; kafiyeli...

Esmer, genç bir doktor. Kadın görmekten sıkılmış ama kadın ruhundan anlayan biri olmalı. Estetik konusunda kitabı yutmuş, el ve dil becerilerini hayli geliştirmiş. Bakar bakmaz sende önceden yapılmış durumları sıralıyor ve kaç yıl olduğunu soruyor. Neyse ki onlar gerçekten sağlık içindi.

"Sadece kaşa olmaz bu işlem, göz çevresine de yapıyoruz," diyerek yüzümü çeşitli şekillerde buruşturmamı istiyor. Onların aynası bizimkinden daha mı net nedir? Meğer kırım kırım kırışmışım. “Geç kalmışsınız,” diyerek bir de suçlu hissettiriyor sizi. Yahu yıllardır kim oyaladı beni diye isyan edesiniz geliyor. Doğru dışarda lise öğrencisi kızları bile görünce hak veriyorum doktora.

“İlk kez yapılacak doktor bey, korkuyorum,” derken ne ara o iğneleri batırıp çıkarıyor hiç anlamıyorum. Elime verdiği stres topu artık dümdüz…

Bana dikkat etmem gerekenleri sayıyor ve şu cevabı alıyor “Hiçbir şey anlamadım.”

"Tekrar anlatıyor. Valla ben bu kadar ayrıntı ve zor iş olduğunu bilsem hiç bulaşmazdım," diyeceğim ama artık çok geç.

Velhasıl, çıktığınızda para öderken yüzünüzde iğnenin batırıldığı yerlerin hafif şişlikleri oluyor . Dolmuştakiler garip bakmaz bence. Bu mahalle hep estetik merkezi.

Hani bir gün bir yerde karşılaşır ve beni tanıyamazsanız diye şimdiden haber vereyim dedim. Fakat nasıl olacak sonuç ben de bilmiyorum. Siz siz olun, yanınızdaki üzümlere aldırış etmeyin. Herkes kendi bağından sorumludur.

Ayrıca güzellik size bakanla da ilgilidir.

.gif

18:46




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi